Online Randevu
Online Randevu
Kadınlarda İdrar Kaçırma Tipleri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Kadınlarda idrar kaçırma nedir?

İdrar kaçırma, tıbbi olarak ifade edilirse üriner inkontinans; kontrol edilemeyen ve istemsiz idrar tutamama halidir. Her iki kadından biri hayatının bir döneminde idrar kaçırma sorunu yaşamaktadır. Yaş ile görülme sıklığı artmaktadır. Toplumda idrar kaçırma sorunu ile nasıl başa çıkılacağı ile ilgili yeterli bilgi bulunmadığından, birçok kadın bu istenmeyen durumla yaşamaya devam etmektedir. İdrar kaçırma sorunu ile başa çıkmak zorunda olmak, kadınların sosyal yaşamları ve özgüvenleri üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

İdrar kaçırmanın tipleri ve tiplerine göre nedenleri nelerdir?

Stres inkontinans: 

Efor, egzersiz, gülme, ıkınma veya öksürme gibi karın içi basıncının arttığı durumlarda ortaya çıkan istemsiz idrar kaçırmadır. Esas problem kadınlardaki bağ, kas, ligamentler gibi genital bölgeyi ilgilendiren destek dokulardaki bozulmalardan kaynaklanır. Bunun yanında sinirsel uyarım bozuklukları da bu tür idrar kaçırmaya neden olabilir.

Sıkışma tipi idrar kaçırma (Urge inkontinans): 

Bu durumda hasta aniden idrara sıkışır ve aciliyet hissi ile birlikte kontrolsüz bir şekilde idrarını kaçırır. İdrar kesesinin yani mesanenin aniden, kontrolsüz bir şekilde kasılması söz konusudur. Mesane kasları ile sinirsel uyarı arasındaki koordinasyonsuzluk en önemli nedenidir. Şeker hastalığı, parkinson hastalığı, multipl skleroz gibi sinir uyarı sistemini bozan hastalıklar bazı sık görülen nedenleridir.

Karma (Mikst) tip idrar kaçırma

Hastada stres ve sıkışma tipi idrar kaçırma şikayetleri bir arada mevcuttur.

Devamlı idrar kaçırma: 

Hastada idrar hissiyatı, pozisyon ve saatten bağımsız olarak sürekli bir idrar kaçırma durumu mevcuttur. Sıklıkla geçirilmiş cerrahi prosedürler ya da radyoterapi tedavisine bağlı idrar yolları ile genital sistem arasında oluşan anatomik alternatif yolakların (fistül) oluşumuna bağlı gelişir.

Taşma tipi idrar kaçırma: 

İdrar kesesinin depolama kapasitesinin aşılması neticesinde idrarın taşması şeklinde gerçekleşen idrar kaçırmasıdır. Hastada idrar hissiyatı tam olarak oluşmaz ve hasta aniden rezervin dolması ve idrarın taşması ile birlikte kaçırmaya başlar. Hastalar gündüz vakitlerinde böyle bir durum ile karşılaşmamak için idrar kesesini sık aralıklarla boşaltırlar. Ancak gece uyku döneminde şikayetler artar.

İdrar kaçırmanın değerlendirilmesi nasıl yapılmakta, tanısı nasıl konulmaktadır?

İdrar kaçırma, yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan bir hastalık olsa da çözümlenebilme olasılığı olan bir durumdur. Tanıda ilk aşama detaylı hasta öyküsünün dinlenmesi ve bu duruma neden olabilecek her kavramın detaylı bir şekilde sorgulanmasıdır. Sonrasında bu konuda deneyimli bir hekim tarafından yapılan fizik muayene ile idrar kaçırmaya neden olabilecek anatomik bozukluklar değerlendirilir. Eşlik edebilecek diğer hastalıklar açısından; açlık kan şekeri, tam idrar tetkiki, idrar kültürü gibi laboratuvar tetkiklerinin yerinde ve uygun bir şekilde istenmesi önemlidir. Ardından doktor uygun görürse hastadan, idrar kaçırma tipinin belirlenmesi, tedavi öncesi ve sonrası kaçırma durumunun değerlendirilmesi açısından ürodinami denilen bir üst tetkik istenebilir. Bu algoritma sonrası hastaların şikayetlerinin giderilmesine yönelik gerekli uygulama ve tedavilere başlanır.

Kadınlarda idrar kaçırma tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir? Hangi durumlarda idrar kaçırma cerrahi yöntemlerle tedavi edilir?

Tedavi öncesi en önemli kavram hastanın idrar kaçırma tipinin belirlenmesidir. Sonrasında atılacak ilk adım cerrahi olmamalıdır. İlk etapta; yaşam koşullarının düzeltilmesi, bölge destek dokularının güçlenmesine yönelik uygulamaların yapılması, idrar kaçırmaya neden olabilecek kan şekeri yüksekliği, idrar yolu enfeksiyonu gibi ek sorunlar varsa bunların çözümlenmesi ve kas-sinir uyumunun sağlanmasına yönelik medikal tedaviler planlanmalıdır. Bu tedaviler sonrası hasta tekrardan değerlendirilmeli ve şikayetlerinin azalıp azalmamasına göre cerrahi gereksinimi açısından tekrar gözden geçirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, cerrahi ilk tedavi yöntemi olmamalıdır ve yine her idrar kaçırma tipinde cerrahinin faydalı olamayacağı bilinmelidir. Hastaların bu konuda deneyimli hekimlerce bilgilendirilmesi ve yönetilmesi önem arz etmektedir.

İdrar kaçırma tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler nelerdir? İşlemlerden ne kadar süre sonra iş ve sosyal hayata dönüş sağlanır?

Tüm tanı ve değerlendirme aşamaları neticesinde hastalarda cerrahi gereksinim olduğuna karar verilirse, vajinal ve/veya abdominal yollar ile yani karından cerrahi yapılabilmektedir. Tüm bu prosedürlerde hastanın yaşam kalitesini bütünüyle bozmayan minimal invaziv yani küçük kesilerle yapılan cerrahi yöntemlerin seçilmesi hastanın yararına olacaktır. Karın yoluyla yapılacak ameliyatlarda laparoskopik yaklaşım yani kapalı ameliyat ya da vajinal yollarla yapılacak cerrahi girişimler hasta konforu açısından ilk tercih edilecek yaklaşımlar olmalıdır. Eğer belirtildiği gibi cerrahi küçük kesilerle minimal invaziv bir şekilde yapılırsa hastaların iş ve sosyal hayata dönüşleri normal koşullarda 7-10 günü aşmayacaktır.

Cerrahi idrar kaçırma tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Cerrahi sonrası karın içi basıncının ciddi bir şekilde artmasına neden olabilecek; ağır yük kaldırılması, kabızlık, sigara kullanımı ve buna bağlı oluşabilecek kronik öksürük gibi durumlardan kaçınmak önemlidir. Yine yara yeri iyileşmesine yönelik iki aylık cinsel perhiz uygulamasına özen gösterilmelidir.